Bir çoğumuz yaşamak istediğimiz Koşulların ve Hayatların Yaşanabilir olduğu bir ülke keşfetmişizdir, Bu ülkeye gidebiliyor ve O hayal ettiğimiz şeyleri görünce Bu kez de dönüp Keşke bunların hepsini Göçmek zorunda kalmadan Doğduğum yerde kavuşabilseydim diyerek Hayallerimizi kurmaya, Keşkeler demeye devam ederiz, yani Ben Bir Ülke Düşlüyorum ki Kimse göç etmek zorunda kalmasın ve Orası kurulduğu mandan itibaren öyle bir yer olmalı ki, Biz yeni ülkeyiz Demokrasi kültürümüz henüz gelişmedi diyerek, Sahteciliklere, Yolsuzluklara, Adaletsizliklere ve Yobazlığa Göz yummamalı, Peki böyle bir kara parçası bulsak bile o kara parçasına hiç bir bahane olmadan orayı Cennete çevirmeye and içmiş insan topluluğunu bulabilmemiz Mümküm mü? Hiç umudum yok bundan...
Yaşadığım avrupa ülkesinin kaçak, yasak, yanlış ve ahlaksız tüm işlerini Ülkesi dahi olmadığı için gelip burada İltica etmiş benim gibi insanlar yapıyor, yanlış anlaşılmasın ben bunun hep karşısında oldum ve olmaya devam ediyorum, Eleştirdiklerim ise benim gibi Kürt olup bu ülkeye gelerek Zulümden kaçtığını iddia eden kişilerdir. bu onlar hep yanlış demek değil Savunmaları biz ekonomik olarak darda olduğumuzdan bunları yapıyoruz şeklinde olsa da, bunun affedilebilir bir tarafı yok nihayetinde kurmayı düşlediğin ülkeyi elde ettiğinde de aynı gerekçeler ile yasak, yanlış, kaçak ve ahlaksız işlere tenezzül edebilirsin anlamı taşıyor.
işin özü bir Ülke kurmadan önce bir toplum Yaratmak lazım, Ahlakı, Disiplini, Kültürü ve Sanatıyla tam bir dürüstlük emsali olan, elbette kusursuza erişmek mümkün değildir ancak Şu avrupa ülkelerinin geldiği seviyeye bir nebzede olsun Ulaşabilmenin tek yolu Bir kara parçası elde etmekten Değil, Bir kara parçasına Sığdırılabilecek örnek Dürüstlük ve Ahlaktaki bir Toplumdan Geçiyor.
Ünal Zeray

Comments
Post a Comment